
Pilatese başladığımdan beri diyaframdan nefes almaya öyle alışmışım ki; üç gündür grip miyim neyim anlamadığım şeyden ötürü burnum tıkalı ve aşırı yorgunluk hissi veriyor bu bana. Eskiden olsa burnum tıklaıysa ağızdan nefes alır idare ederdim. Şimdi istemdışı ağzımı kapalı tutup burnumdan nefes almaya çalışmak ve alamamaktan dolayı yedi kat merdiven çıkmışım gibi nefes nefese kalıyorum oturduğum yerde bile...

Eşimde çıkan yüksek kolestrolden sonra yani dünden beri haftalık yemek menüsü hazırlar buldum kendimi. Oysa hiç yapmam bunu. Bugün çıkıp bir haftalık ot doldurdum eve. Annemin geçtiğimiz çarşamba gittiğimde "istemiyoruuuum" dememe rağmen haşlayıp poşetlediği kaldirik ve baklayı (bilir misiniz bilmem) eve gelir gelmez dondurucuya atıp ertesi gün eşimin siparişi üzere karnıyarık yapmaya koyulmuştum. Zavallı karnıyarıklar 270 kolestrol haberinden sonra tepside öylece kalakaldılar günah keçisi gibi. Bugün bakla dondurucudan çıkarılıp öğlende afiyetle yendi. Sağolasın annem:)) Akşam üstü oğlum okuldan gelince gizli gizli pizza yapıp yedik. Tam delilleri kaldırırken eşim geldi. Pizza mı yediniz dedi sevinçle. Hııııı dedik suçlu suçlu. Mutfağın iki kapısı var. Biri oturma odasına diğeri koridora açılıyor. Oturma odasında eşim tv izliyordu. Biz de oğlumun odasında Lost izlemek için gerekli atıştırmalıkları gizlice koridor kapısından soktuk odaya. Çok ara vermiştik Lost' a derslerden dolayı. 4. sezona başladık. Eskisi kadar gecede 6-8 bölüm değil 3-4 bölüm izleme kararı aldık. Bu sene dersane sabah çünkü. Uzun süre ara verdiğim için mi nedir kafam çok allak bullak oldu. Zaten bu sezon düğümlerin yavaş yavaş çözümlendiği dialoglar çok. Kafam yoruldu birşey kaçırmayayım diye...

Son zamanlarda arap sabunuyla ilgili birçok mail aldım, bloglardan, sitelerden yazılar okudum. Ellerimdeki nikel sülfat allerjisinden sonra yaklaşık 7 aydır hiçbir deterjan kullanamıyorum. Önceleri çamaşırda sabun tozu kullandım, düşük sıcaklıklta erimediği için renklilerim alaca bulaca oldu ama mecburen devam ediyordum. Sadece benim değil hepimizin çamaşırlarında deterjan kullanmam yasaktı. Çünkü bildiğimiz deterjanlardaki nikel sülfat 14 durulamadan sonra ancak etkisini yitiriyormuş. Bir çamaşırdan diğerine geçmemesi için hepsini sabun tozuyla yıkıyordum. Sonra Amway'i önerdi bir arkadaşım. Denedim ve çok memnun kaldım. Cildime de dokunmadı. Tüm gerekli deterjanları aldım. Ona başlamadan önce genel temizlikte arap sabunu kullanıyordum. Özellikle ahşap zeminde cila gibi etki yaratıyordu, çok memnun kaldım. Okuduğum yazılarda bulaşık makinasında da iyi sonuç alındığı, parlatıcı gözüne de elma sirkesi konulması gerektiği yazıyordu. Denedim ve çok kötü çıktı bulaşıklar. Leke leke olmuşlardı. Bir daha yıkatmak zorunda kaldım. Sağlıklı olduğu doğrudur ama görüntü açısından tavsiye etmiyorum.
Geçenlerde ise çamaşır deterjanım bitti ve Amway siparişim gelene kadar makina doldu taştı. Aklıma arap sabunu geldi. Denedim. Sonuç süperdi. Beyazlarda da renklilerde de çok güzel sonuç aldım. Tavsiye ederim. Eskiler işi biliyormuş dedim.