Hani
Önizleme 2 demiştim ya; hani sizler de merak etmiştiniz ya...
İşte bu çanta yanında benim kaçıncıyı yaptığımı hatırlamadığım, kuşlu kapı süslerimden biriyle beraber emek, kıymet, değer bilen birine;
Stil Direktörüne gitti geçtiğimiz haftalarda. Onun da
kişisel blogu dışında satış yaptığı
Stil Pazarı adlı bir blogu ve isteyene ücretsiz tema hazırladığı
Modasal Mevzular adlı bir blogu daha var.
Bu konuyu açmışken bir itirafta da bulunmak istiyorum. İçim rahat etmiyor başka türlü. Stil Direktörü'nü yani Eda Suner' i 10 Marifet aracılığıyla tanıdım. O zamanlar blogum yoktu, Takı Kulübüm vardı ve açıkçası blogları çok ziyaret eden biri değildim. Gözüm de takıdan başka birşey görmüyordu, dolayısıyla kendisiyle öyle çok yakın olmadık. Çok takip etmezdim.
Olmamayı da tercih ettim açıkçası. İşte itiraf kısmı burası. Çünkü o zamanlar bloguyla ilgili tartışmalar, söylentiler, şunlar,bunlar ve bir de üstüne onun sürekli canım cicimli, şekerimli konuşmaları bende bir önyargıya sebep olmuştu. Sonra Craft Woman olarak tekrar döndü ve ben onun o olduğunu bilmeden 10 Marifette yayınladıklarıyla, yazılarıyla yorumlarıyla çok sevdim. O kadar sevdim ki blogundaki uzun süren sessizlik dikkatimi çekti. Keşke gitmeseydi, dedim. Sonra yine 10 Marifette Craft Womanın Eda Suner olduğunu okudum. Bu sefer kendimi hesaba çektim. Önyargılarımdan arınmam gerektiğine inandım.
Sonrası Nalan ablayla kendisiyle ilgili 1-2 özel mesajlaşmamız oldu. Kendisi Eda'yla ailecek görüşüyordu ve Nalan ablam hem hemşehrim, hem değerli bir büyüüm olarak yeterince iyi bir referanstı. Sonrası Stil Direktörü diye bir bloga takıldı gözüm. Bu blog kalabalığında ışıl ışıl parlayan bir blogdu. Sonrası yaptığım yorumlara cevaben, kibarca mesajlar aldım Eda'dan. Mesajlarından birinde bana güvenerek, inanarak kimliğini açıklamıştı. İşte o an daha da içim ısındı.
Bu kızın içinde kötülük arayan insanlara diyorum ki; boşuna aramayın, ben aradım, gerçekten aradım, bulamadım. Olduğu gibi, cıvıl cıvıl, enerji veren, haksızlığa, aptallığa ve aptal yerine koyulmaya gelemeyen, marifetli, becerikli, kıymet bilen ve bilinmesini de doğal olarak bekleyen, gerçekten özünde mükemmel bir insan. Onun güzel hitaplarına layık olmayanlar var, sırf bu yüzden adsız, kimliksiz, saldırgan yorumlarla hala onu yıpratmaya çalışanlar var. Bırakın Allah aşkına.
Ben onu bu haliyle tanıdığım için çok mutluyum. Önyargılarıma uzun süre kulak asmadığım için çok mutluyum. Sadece Eda için değil, sanal dünyada kimseye önyargıyla yaklaşmamam gerektiğini ben onunla öğrendim. Nasıl bakarsak öyle görürüz tüm çevremizi, insanları. İnsanların birbirine hep ihtiyacı var ve olacak. Bu güzel dünyayı salakça ihtiraslarımızla, kıskançlıklarımızla yaşanmaz hale getirmek çok kolay ama öyle bir dünyada yaşamak zor. İyiyi, güzeli tercih edelim, mutlu olalım.