Sayfalar

29 Aralık 2009 Salı

Turuncu- Siyah, Kuşlu, Püsküllü Otantik Boyunluk...



       Bu boyunluğun benzerinin daha önce siyahlı- mavilisini de yapmıştım. Blogda yayınlayamadan Etsy'de satıldı. Bunu yayınlarken aklıma geldi diğeri.

Devamı için başlığa tıklayın...

Yılbaşı Çekilişi Hediyem...

       Primarima' nın düzenlediği Yılbaşı Hediye Çekilişi organizsayonuna ben de katılmıştım. Kurallara göre bize kimden hediye geleceğini bilmiyorduk. Geçen hafta daha önce tanımadığım sevgili Nalan' a ben hediyemi yolladım. Bu sayede de bir blogger arkadaşım daha oldu. Benim hediyem de dün sabah geldi. Paketin üzerindeki ismi okudum, bir anlam ifade etmedi. Çünkü çoğumuzu sadece nickleriyle tanıyorum. Paketi heyecanla açtım. İçinden bu şirin melek ve henüz okumadığım Ayşe Kulin'in Türkan' ı çıktı. Tabii bir de not. Hediyemi yollayan bizim Sufi'ymiş yahu. İç dünyamı süsleyen Sufi...


Bloguna yazdım ama buradan da çok teşekkür ederim Dilek. Dünkü sabah şekerim sen oldun. Ben sabah ilk neye sevindiysem, daha doğrusu sabah ilk iş sevinecek birşey bulmalıyım, ben zorlamadan kendiliğinden olduysa tüm günüm öyle geçer. Dün de işte böyle sabahtan tatlı başladı.

       Cumartesi akşamı annemlere gittik. Aşure yapmış. Annemin aşuresindeki tadı hiç kimseninkinde bulamıyorum. Ya yıllardır alıştığım için ne bileyim. Gerçi yiyen herkes de bayılıyor. Ben de bugün yapmak istiyordum ama malzemem eksik, yarına kaldı sanırım.


      Şimdi kahvaltıya, oradan dip boya için kuaföre, oradan da gezmeye... Gelince turuncu boyunluk göstereceğim size. Siz o arada bu aşureden yiyebilirsiniz.

28 Aralık 2009 Pazartesi

Gri Pilili Boyunluk...


    Gri serisinin ikincisi.  Bu sefer zemin altı kahve, üstü gri iki renkli kumaş, bantı ekoseden çalıştım. Metal halka ve ekose kumaş bağlar ile kapatılıyor.

Etsy ve Pasaj'da...

Devamı için başlığa tıklayın...

26 Aralık 2009 Cumartesi

Gri Ekoseli Kumaş Boyunluk



Geçen sefer bir başlayıp onlarca yaptığım boyunluklarımdan o kolajda olmayan biri daha... Bu kumaştan kendime ceket te diktim. Elbise için almıştım. Cekete çevirince çok kumaş kaldı. Üç boyunluk çıktı kalan kumaştan.

       İçeriden boyun kısmındaki kanaldan geçen kurdelayla, dışarıdan düğmeyle kapanıyor. Sadece düğme de iş görüyordu ama hem gerekirse kurdelayla boyun ölçüsü daraltılabileceği hem de görünüm açısından canım öyle iştediği için kurdelayı da ekledim.

Mankendeki fotoğraflarda boyunda duruşu daha belli oluyor.
Etsy ve Pasaj 'da satışta.

Devamı için başlığa tıklayın...

Sevgili Günlük- Mutluluk ve Kuşlar


Hey kuşlar size diyorum size;
       Evde sebepsiz yere mutlu mutlu gezişim, hayatın karanlık yüzünü görmeyişim, densizleri, insanları üzmeyi misyon edinenleri takmayışım, hiç rüya görmeyişim ya da sadece renkleri görüşüm, evden dışarı çıkmak istemeyişim, azalan telefon ve alışveriş faturaları, aldığım sanatsal iltifatlar, kendimi sizin kadar hafif hissedişim, hiç aklıma gelmeyen sigara, yeni bannerim, hep sizin yüzünüzden...
 



Devamı için başlığa tıklayın...

23 Aralık 2009 Çarşamba

Yaz Yağmurunda Islanan Çamaşırlar ve Uyuyan Kuş Kapı Süsü...


Daha önce yaptığım lavanta kokulu kapı süsleri serisinin başka bir versiyonu. İçimden geldiği gibi çalıştım. Hepsi farklı oldu, ben de sıkılmadım yaparken.

Devamını okumak için başlığa tıklayın

22 Aralık 2009 Salı

Bir Sürü Kuş Yaptım, Ev Kuş Cennetine Döndü :)



       Yaklaşık iki hafta kadar önce şeker mi şeker bir müşterim oldu. Kendisine müşteri derken tuhaf oluyorum, çünkü karşılıklı mesajlaşmalarımız, tatlılığı, ne istediğini bilmesi, aynı telden çalmamız ilişkimizi alışveriş boyutundan çoook ötelere taşıdı. O hayal etti, ben gerçekleştirdim. "Görmeden beğendim", diyerek bana olan güveni ve desteği, gördüğünde beğenisini içten ifadesi benim için en güzel karşılıktı.

    Bu kuşları da onun için yaptım. Her istediği çalışmaya anlam yüklemesi, bunu dilemesi de zaten severek yaptığım işime şeker,bal,kaymak oldu.

 
Devamını başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

21 Aralık 2009 Pazartesi

Kokoş Keçe Kuş




       Bu kuş figürü geçen haftaki siparişlerimi yaparken ortaya çıktı. Tamamen kendi tasarımım. Bunu broş olarak çalıştım. Toplu sipariş veren zevkli müşterimin minik hediyesiydi. Pasaj' a da Etsy' e de ekledim. Her boyutta çalışabilirim.

Sevgili Günlük- Mum Işığında Kahvaltı, Lodos, Methods' un Jesti


       Cumartesi akşamı annemlerdeydik. Ebrular da oradaydı. Yine Ada ve Naz' lı güzel bir gece geçirdik. Yedim ikisini de. Naz sanki "teyze" diyor. Ama öylesine mi, bilerek mi kestiremedim. Çok düşük çeneli zaten. Sürekli dıgıl-dıgıl  Avnice birşeyler söylüyor.

       Sabaha kadar esen çılgın lodostan 2-3 saatlik uykuyla sabahı sabah ettik. Bıdık resmen çıldırdı. Önce korkudan dakikalarca havladı. Camı açıp azıcık konuşunca mızıklanıp, oturdu. Sanırım o zaman kendini güvende hissetti ve sustu. Sonra hızlanan lodosla birlikte tekrar çıldırdı. Bu sefer kulübesinin etrafında deli gibi dönmeye başladı. Çok acıdım ona, eve alasım geldi.

      Pazar sabahı 11:00 de Alaşara' da ailecek kahvaltı rezervasyonumuz vardı. 10:30 da yataktan kendimizi kazıyarak çıktık. Yemek falan umrumda değil, tek istediğim uykuydu. Yolda gözlerim acıya acıya gittik. Arabanın termometresi 20 dereceyi gösteriyordu. Dışarısı çok ılıktı ama rüzgardan dolayı içeride oturduk. Lodos yüzünden elektrikler kesilmiş, mum ışığında kahvaltı yaptık. Acıyan gözlerim rahat etti bir bakıma. Her zamanki gibi mükemmeldi ve mekan çok kalabalıktı. Oğlumun veli toplantısına yetişmek için erken kalktık. Toplantı sonucu Pazar günleri de dersaneye gitmesi kararını aldık. 5-6 kişilik özel bir sınıf açılacakmış, Cumartesi etüte, Pazar da dersaneye gidecek. Pazar günleri de uyku yok bundan sonra... Hesapta SBS den sonra bu yıl ne etüt ne dersane yok, dinlen, demiştik ona. Sonra Cumartesi okul etütlerine başlattık. Şimdi Pazar da... Olmuyor işte. Herkes koşarken sen yürüyünce ipin ucu kaçıyor.

       Yazlık evin lodos sonrası kontrolunü yapmak için oraya da gittik. Asayiş berkemaldi. Komşularımı gördüm, kahve içtik, biraz oturduk. Akşam eve dönünce iki siparişim, iki yılbaşı blog çekilişi hediyem, bir de ekstra iki içten gelen hediyelerimi hazırladım.

       Yılbaşı hediyesi olarak oğluma D&R'dan kitap ve cd siparişi vermiştim. Dan Brown' un Kayıp Sembol ve Şebnem Ferah'ın yeni albümünü, kendime de Kayıp Gül' ü istemiştim. Dün kargo geldi. Oğlum evdeyken geldi, üstelik o teslim aldı kargoyu. Anladı tabii, sürprizi kaçtı. Bari içini açma, yılbaşı akşamı açarsın, dedim. Olur, dedi ama kurtlandı. Sonra Kayıp Sembol' ü mü aldın? dedi. Bildin, dedim. Şebnem Ferah' ın albümünü mü aldın? dedi. Bildin ama nasıl? dedim. Kayıp Sembol' ü istediğimi biliyordun. Eh bir haftadır da Şebnem Ferah yeni albüm çıkarmış diye sayıklayıp duruyorsun, :) dedi. E hadi aç o zaman da rahatla,dedim. Açtı...Hediye paketi yapılmış, iyi-güzel... İçinden çıkar çıkar bitmeyen bir sürü kitap... E biz 2 kitap istemiştik, bunlar hediye sanırım, dedim. Diğer kitaplar da Elif Şafak' ın Aşk ve Sunay Akın'ın Ay Hırsızı' ydı. Biz öyle kalakaldık. Cd paketten çıkmadı. Benim tepem attı. Ya bekleyip yılbaşında açsaydık, dedim. Hemen müşteri hizmetlerini aradım. Faturayla birlikte geri gönderin, dediler. Yarın yollayacağım. Çocuğumun hevesi kursağında kaldı.

            Bu arada 10 Marifet' ten tanıştığımız ilginç tasarımlarıyla ünlü Methods,   Blogcu Defteri adında yeni bir blog daha açmış ve bu yazısında benden bahsetmiş. Pek mutlu oldum, sağolsun, hayırlı olsun.
Bu onun favorim olan çalışmalarından biri...

    

18 Aralık 2009 Cuma

Kırmızı Boyunluk


Geçenlerde yaptığım boyunluk serisi  üyelerinden bir tane daha. Laçin kulakların çınlasın :)

Devamı için başlığa tıklayın. (ŞU DEVAMINI OKU YAZISINI ÇIKARAMIYORUM BEN, BİLEN VARSA SÖYLESİN) 

17 Aralık 2009 Perşembe

Sevgili Günlük- Tu Ken Se :)

       Siparişlerim bitti, yarın gündüz gözüyle fotoğraflayıp kargoya vereceğim. Kargodan kargoya alışverişe gider oldum. Evden çıkmak istemiyorum. Bugün kartvizit için çıkacaktım, giyinmeye diye kalktım, balkona çıktım, bir sigara yaktım, içeri girdiğimde vazgeçmiştim. Amaaaan yarın kargo için çıkınca hallederim, dedim. Yarın bir çıkarsam eve zor dönecek kadar çok iş birikti.

    Nohut ısladım, yarına etli nohut yapacağım. Karar verince yapmış kadar oluyorum. Zaten ana yemek olunca gerisi kolay. Canım çok taze fasulye istiyor, mevsimi değil ama istiyor işte. 3 kilo aldım, sinir oluyorum. Cumartesi günü annem, babam ve  kardeşim gelmişti. Annem dönünce aradı. Yüzüme niye söylemediyse... Yüzün çok güzel geldi bana, dedi. Eeee kilo alınca güzel oluyor tabii yüzümüz.

       O gün Ada'yla Naz'ı mıncıkladım. Fakat Ada'nın hali bir başka. Onu daha çok mıncıkladım. Naz henüz saftirik modunda, ne yapsan gülüyor o kadar. Aaaa bir de yürüyor. Sanki yıllardır bu işi yapıyormuş gibi özgüvenle 6-7 adım atıyor. Ada' ya gülmekten yüzüm kırıştı. Öğlen uykusuna yatacaktı. Doğduğundan beri müzikle uyuyor ve kulağı çok iyi. Ebru (kardeşim) telefon elinde onu yatırmaya gitti.  "Anne tu ken se yi aç", dedi Ada ??? Ebru' ya da ilk söylediğinde o da şaşırmış. Telefondaki bütün parçaları tek tek çalmış, "hah bu demiş Ada"... Enya' nın Only Time 'ından bahsediyormuş bizimki :)
Şarkıda geçen "Who can say" kısmına kendince "tu ken se" olarak yorumlamış. Zevkli çocuğum benim. Çok özledim seni.

       Bir de eşimin laptopundan yazıyorum şu anda. 3 gündür dikkat ettim, trafikte beni hep İzmir'den geliyor gösteriyor. Allah Allaaah...

Yılbaşı Temalı Keçe Pendant


       Önceki postta yayınladığım keçe yüzüklerle beraber yapmıştım bu kolye ucunu. Broş, yüzük olarak ta kullanılabilir. Pasaj'a ve Etsy'e ekledim.
 İlham kaynağım Bıdık'tı :)
 

Devamı için başlığa tıklayın

Yılbaşı Temalı Keçe Yüzükler



Etsy için Kasım sonunda yılbaşı için yaptığım yüzükler. Hepsinden birer adet satıldı. Etsy'de herkes yılbaşı alışverişini bitirdi. Çünkü kargo olayı uzun sürüyor.Onun için bir ay önce ekledim. Ben en son yılbaşı siparişimi geçen hafta kargoladım. Hala yılbaşı için ürün ekleyen arkadaşlar var. Onlar için yazım bunu. Eski üyelerden öğrendiğime göre geçen hafta yılbaşı alışverişi için en son haftaymış.
Pasaj'a da sadece bunu ekledim. Diğerleri aşağıda...

Devamı için başlığa tıklayın.

14 Aralık 2009 Pazartesi

Kokulu Kapı Süsü




Daha önce yaptığım kırmızı kapı süsünün bu renklerde olanını, Pasaj'dan bir müşterim için çalıştım. Sanırım yarın sabah elinde olacak. İçine elyafla birlikte lavanta da koydum.

13 Aralık 2009 Pazar

sesiber.com ve Flash Forward Üzerine...

        Bu akşam itibarıyla sesiber.com a geçiş yaptım. Takip listelerim sıfırlandı. Şu anda çok uykum var, yarın listemi readerden tekrar yapacağım. Beni takip listesine eklemiş olanlar da adresimi http://www.sesiber.com olarak güncellerseniz sevinirim. Aksi taktirde son yazılarım listenizde görünmeyecek.

       Hafta sonu Flash Forward'a başladık, bitirdik. Yeni bölümler Mart ayında yayınlanmaya  başlayacakmış. Senaryosuyla Lost tadında bir dizi. Zaten yapımcıları aynı ve oyuncuların da bazıları Lost' tan.
Konu tüm dünyadaki insanların aynı anda 2 dk. 17 sn. süresince bayılmaları ve bu baygınlık anında 6 ay sonraki aynı tarihteki yaşamlarından ufak bir kesit görmeleri üzerine kurulmuş. Baygınlığın sebebi başlıbaşına bir olay zaten ve bu sırada görünen geleceğe dönük görüntülerin insan psikolojisi üzerinde açtığı derin yaralar, geleceği öğrenme isteğimize sonsuza dek ket vuracak derecede gerçekçi. Tam sevdiğim tarzda bir senaryo. Gerçeğe yakın bilimsel fantaziler oldum olası ilgimi çekmiştir ve 10 bölümü peşpeşe, nefes almadan izledik diyebilirim. Martı nasıl bekleyeceğiz bilemiyorum.

11 Aralık 2009 Cuma

Kuşlu Organizer


       Dün bahsettiğim sürpriz çalışmam. Yaparken çok eğlendim. Çok sorunsuz ve yolunda gitti. Sonuçtan da çok memnun kaldım. Bu küçük defter boyutundaki organizer, bir sürü ıvır zıvırı toplayabiliyor. Tamamen kendi tasarımım. Nette çok gördüğüm rulo olanlarından yapmak için kumaşları almışım. Elyafsız çok zayıf göründüler gözüme. Evde de elyafım yoktu ben de bu şekilde tasarladım. Desenli kumaş Sarar' ın nevresimlik kumaşlarından, pembe kumaşsa yine Sarar' ın pamuk sateni. Yandaki kumaşlar sıradakiler...

Devamı için başlığa tıklayın...

10 Aralık 2009 Perşembe

Sevgili Günlük- İhmal Ettim Seni

       Ara vermeler, boyunluklar (daha bitmedi) derken ne zamandır "sevgili günlük"  postlarımı yazamadım. Bu arada çok şey oldu.

       Geçen Cumartesi ailemizin ilk kız torununun erkek arkadaşının ailesi tanışma yemeğine geldiler. Güzel, sıcak bir akşamdı. Önümüzdeki günlerde nişan olabilir ve ben ne giysem derdine düştüm bile. Çok sıkışmadan birşeyler yapmam lazım.

(Görselin ana kaynağını bulamadım. Hep benim gibi kullananlar çıkıyor)

       Oğlumun ilk sınavları bitmek, ikinciler başlamak üzere ve hayatımızda ondan görmediğimiz notlar alıyor. Hiçbir zaman notla korkutup, ölçmediğimiz için rahat rahat söylüyor ve biz bu arada dengeyi kurmakta zorlanıyoruz. Çok mu rahatız, daha sıkmalı mıyız? Sıksak daha ne yapabilir? Yemek sonrası hemen odasına geçip, istikrarlı bir şekilde ders çalışıyor, bu yıl tekrar olayının önemini idrak etti, her akşam düzenli tekrar yapıyor. Özellikle İngilizce. Gerçekten de İngilizcesi çok iyi, çok fark attı. En azından geçen 3 yıl speaking dersi almış olmalarına rağmen telaffuz güzel fakat konuşması bu kadar akıcı değildi. Şimdi konuşma dilinde de çok ilerleme var. Fen Bilgisi bugüne kadar süperdi, bu yıl Fizik-Kimya-Biyoloji ayrılınca biraz bocaladı. Ondan kaynaklanan bir hayal kırıklığı var. Türkçesi çok iyiydi, fakat bu yıl Edebiyat dersiyle karşılaşınca hiç hoşlanmadı. Geçenki sınava birlikte çalıştık. Ben bilgilerimi tazelemenin sevincini, hazzını duydum edebi sanatları çalışırken, o da "hayatta bunların bana ne faydası olacak", diye köpürdü durdu.

       O ara aklıma geldi de; üniversitede vizelerin en şiddetli, peşpeşe, yıkıcı dalgaları zamanlarında ben kütüphaneye kapanır, Fuzuli' nin beyitlerine dalar, o da yetmezmiş gibi beğendiğim beyitleri deftere geçirir, o da yetmezmiş gibi kitapları yüklenip eve taşır, sabahlara kadar okurdum. Aşık falan da değildim oysa. Başka birşeydi o... Ertesi gün herkes çalışmış olduğu halde yusuf yusuf vizeye girerken, ben şiirler, beyitler okuyup onları sinir eder, onlardan daha iyi ve zorlanmadan geçirirdim sınavları. Bir büyüsü olmalı edebiyatın...

       Şehit haberleriyle yıkıldığımız o günün akşamı gelen bir telefonla daha da üzüldük. Burada tanıdığımız bir ailenin 22 yaşındaki oğlu ve yanında aynı yaşlardaki iki arkadaşı daha trafik kazası geçirmişler. İki genç vefat etti, diğeri de yoğun bakımda ve pek iyi değilmiş. Şehit haberlerinin üzerine bu...

       Ben ölümlerde ölenlerden çok geride kalanlara üzülürüm. Ölenin zaten ölümüne üzülmek gibi bir durumu yoktur, o başka aleme, önündeki ikinci hayatını beklemeye gitmiştir. Oysa kalan için özlemek nasıl tarifsiz ve çaresiz bir acıdır. Hele ki bir anne nasıl yaşar bu duyguyla. Allah kimseye evlat acısı göstermesin, çok üzüldük, çok.

       Dün akşam yarım kalan boyunluklarımı tamamladım. Gri ve ekoseli bir seri geliyor yakında... Sonrası ne zamandır aklımda olan ve malzemelrini de daha önce aldığım, sürpriz bir çalışma yaptım. Oldukça geç başladım ona. Oğlum iyi geceler demek için geldiğinde yeni başlamıştım, oradan biliyorum. Yoksa çalışırken saat kavramını unutuyorum, zaten unutmak istiyorum kasılmamak için. Bitirip diğer odaya geldiğimde saat 1.30 olmuştu ve mutlu ve gururluydum :)

       Bugüne yetişmesi gereken bir kapı süsü siparişim var. Son çayımı da içip ona başlayacağım.
Size de bana da kolay gelsin.

      

7 Aralık 2009 Pazartesi

5 Aralık 2009 Cumartesi

Boyunluk Koleksiyonum...


       Fotoğrafa tıklayın kocaman olsun...
       Çok fazla fotoğraf vardı, tek tek yüklemeye de vaktim yoktu. İşte bu kolaj sessizliğimin, yokluğumun sebebidir :)
       Yarından itibaren Etsy'e yükleyeceğim. Hepsinden sadece bir adet var. Ayrıntılı görmek ve almak isteyenler için istediklerini Pasaj' a koyabilirim. Makinamın şarjı bitti. Fotoğraflanmamış 3-4 tane daha var.

       Tabii ben bunları kaç gündür yapıyorum, sonra ne yapıyorum? İçine craft ruhu kaçmış olanların klasiğidir; gidip-gelip seviyorum :) 

       Bu da kendim için diktiğim şapkam ve boyunluğum.
 Devamı için başlığa tıklayın.

3 Aralık 2009 Perşembe

Durum Raporu :)

       İyiyim, üretimdeyim. Önümüzdeki hafta başı Etsy'e fazla sayıda ürün yükleyeceğim. Onlarla uğraşıyorum. Dün akşam kestim, bu akşam diktim, bazılarının süslemelerini yaptım. Son rötuşlar kaldı. Malzemem yoktu(uygun renkte kurdelai iplik vs...), tam olsaydı bu akşama biterdi.

       Yarın üşenmeyip malzeme almaya çıkarsam, bitirirsem ve fotoğraflarsam hafta sonuna paylaşırım.

        Benden şimdilik bu kadar. Yaptıklarımı her zamanki gibi çok sevdim :) Yine başköşeye koydum, gece kalkıp kalkıp tekrar tekrar seveceğim.