
Bizde elde çok uzun süre kalan işlere "yaşar" denir. Benim o kadar çok yaşarım var ki anlatmakla bitmez. Bu yatak örtüsü adayına geçen yaz başı başladım. Sıkılırsam saç bandı yapar bırakırım, daha az sıkılırsam diz battaniyesi olur, dayanabilirsem yatak örtüsü olur, dedim. Çevrenin ve annemin gazıyla yatak örtüsü olmak yolunda ilerliyor. Yazın bahçede, balkonda mum ışığında oturmaktan elime alamadım. Annem ördü çoğunu. Uzun kış gecelerinde örer yaza kadar bitiririm demiştim. Uzun kış gecelerini genelde keçe yaparak değerlendirdiğim için yine kaldı öylece. Annemin ördüğü parçaların birleştirilme kısmına geldim artık ama inanın 2000 parçalık puzzle misali örmek mi zor, birleştirmeyi düşünmek mi karar veremedim. Tam konsantre olup bir düzene sokuyorum, bir ara veriyorum, sonra tekrar başa dönüyorum. Şimdi de ipim bitti, aldığım yerde de yok, bir aya kadar gelir belki dediler. Ölür mölürüm, bitmezse diye şimdiden bu halini yayınlayayım istedim. İnşallah gün gelir örtülü halini de gösterebilirim.

Bir de bu örneğin adı, hanım dilendi, bey beğendiymiş ya... bence bu hanım pek bir dilenciymiş, lakin ip yetiştiremedim kendisine... Annem her hafta ipler bitiyorrrr, diye alarm veriyor. Ben gidiyor, bu sondur diye ip alıyorum. Yok yine yetmiyor. En sonunda dükkandakileri de bitirdik işte...