Sayfalar

2 Eylül 2009 Çarşamba

Polimer Kil Tasmalar...

 

Yazacak çok şey var ama dolunay var, gerginim biraz. Yani ne bileyim suçu dolunaya atmak işime geliyor, başka birşey yok çünkü. Iyyyk Yaprak Dökümü de başladı. Eve negatif enerji bastı yine... Herkes dışarıda ben hiç adetim değilken oturmuş tv. yi de açmışım. Az önce tatlı almaya eşim içeri geldi, şok oldu. Televizyon mu izliyorsun? dedi. Yok dinliyorum, dedim. Saat 23:00 de rutin yürüyüşümüz var. O zamana kadar bir post yazayım, dedim.
Eh şimdi bu takıların altına bu yazı da ne ola, demeyin. Oldu işte. Bunlar da eski. Çok severek onlarca yapmıştım her renginden. Küpeleri de vardı ama sitem açılmıyor, fotolar da diğer laptopta. Aynı modellerin minyatürlerini hayal edin, küpeler de öyleydi işte. Bunları da 10 marifetten arakladım :) 


  
İlk iki fotoğrafta boyun ve bileklik kısmını 0,30 mm.lik teli 10-12 kat yaparak elimle hafifçe burdum. Sonra zig-zag kıvrımlarını yine elimle yaptım. Bu aşama pek zevkliydi, ahh eski günler.

Tabii bu aşamadan önce polimer kil çiçekleri hazırladım. Makinayla çok ince olmamak kaydıyla şerit olarak açtığım hamurları uzun üçgenler şeklinde kestim. (İlk yaptığım çok ince olmuştu, kısa zamanda kırılınca daha sonrakileri bir numara daha kalın açtım.) Üçgen parçaları biraraya getiririp, ortalarına gördüğünüz yuvarlak parçayı yapıştırdım. Yuvarlak parçayla çiçeklerin birleştiği kısıma tersten halkalı çivi yerleştirdim. Sonrasında bu çivinin halkalarından istediğiniz yere sabitleyebilmek için...

Elimle çiçeklerin kıvrımlarını verip tepsiye dizdim. Hiç formlarını bozmadan pişirdim. Sıcakken buzlu suya attım. Parmak yaldız ve çok ince, 1.kalite toz simle eskittim. Vernikledim.

Alttakini de pirinç boyun teline çalışmıştım. Çivilerin halkalarına zincirleri de geçirdim.
Müşterilerin çoğu straplez elbiselerle ya da toplarla kullanmak üzere aldılar bu tasarımlarımı...
Havalar serinledikçe çatıya çıkıp sabahlara kadar birşeyler yapasım var. Fakat ütülenecekleri görüp, yolumu şaşırırım, diye korkmaktayım heyhatttt...

Yarın kayınvalideme davetliyiz. Sonraki gün sitecek özel ve güzel bir yere rezervasyon yaptırdık. Cumartesi akşamı benim davetim var.

Bugün netten kırılan rondomun yerine mutfak robotu ve kaç senedir almamak için direndiğim ekmek yapma makinası siparişi verdim. Cumartesiye kadar elime geçse iyi olur. Lakin çerkes tavuğu yapacağım. Hayalimdeki bardakları hala ne nette ne mağazalarda görebilmiş değilim. Keşke bardak ta yapabilseydim. (tamam uçtum biraz)

Bu ara gelen giden bize kasa kasa incir ve tatlı getiriyor. Tatlıyla işim olmaz da incir komasına gireceğim yakında. Sahuru bile incirle yaptım. İftarda da teyzem Hollanda'dan Pindakaas yollamış, Nutellayla onu yedim. Sonra da tıkandım. Bu Pindakaas için Hollanda'ya yerleşebilirim. Uyuşturucu gibi birşey. Oğlum da bayılıyor, hatta idareli yemem gerektiği konusunda uyarılar alıyorum. Neyse ki eşim sevmiyor, onun payı bize kalıyor.

İftarı bahçede yaptık yine. Daha masada otururken içeriden cayır cayır telefon çaldı. Zor yetiştim. Birine birşey oldu sandım. Deli kardeşimmiş :) Naz "anne" demiş te, onu dinletecekmiş :)

Yürüyüşten sonra sarımsak ayıklayıp kornişon turşusu kuaracağım. Yarın da lahanayla, fasulye...

Benden şimdilik bu kadar. Yine ortaya karışık kıvamında oldu, beğenen beğendiğini alsın :)

9 yorum:

Ayca Karaoglan dedi ki...

Sesicim,senin eski işlerin bizim gibi pek çok şeye el atan, yeni başlayanlara ilham, ders :) Keşke vakit ve nakitim müsait olduğunda yanına gelip, şu harika işlerini güzelce fotoğraflayabilsem. O kadar çok istiyorum ki... Öpüyorum çok çok :)

herşeyden azıcık dedi ki...

Ee daha ne olsun Sibelcim marifetinde bu kadarı bol incir ve üstüne su pek iyi olmaz bilirsin:))Zaten gelip kendimi senin çatı katına kitliyesim var haberin ola:))

GeCe dedi ki...

dolu dolu bir yazıydı nesine cevap yazsam bilemedim çalışmalrın zaten güzel tadınız eksik olmasın

mineal dedi ki...

Sibelcim,uzun zamandır ütüden bana da ıyk geldi ama keçinin istemediği ot burnunda bitermiş, hergün 2 makina çamaşır yıkıyorum. kurutmaya yetişemiyorum kaldıki ütü yapacağım.Benimde bir sürü başlanmamış tasarlanmış procelerim var.Nasıl bardak istiyorsan bana anlat,ben bardak manyağıyım mutlaka bulurum.Bu cuma sitede iftar yemeği veriyoruz herkes bir şey yapacak bana etli biber dolma,güllaç düştü.
Biz dışarda iftar açacak yer bulamadık,siz nereye gidiyorsunuz.Aslında aklımda İstanbul dere var.Biraz daha iftar saati erkene geldiğinde gitmeyi planlıyoruz.
Bu arada Takı kulubünü çok özledim.Sen takı yapmayı bıraktığından beri takı işi bitmiş gibi geliyor bana tüm takılar sanki yavan ve eksik bakmak bile istemiyorum.
Kendine iyi bak.

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Tek kelimeyle mükkemmel!

Unknown dedi ki...

wow..what a beautiful things in here..
Congrats!..you have a wonderful blog and a nice themplate..I like the bihoux..also..Have a wonderful week-end!

beyaz mendil dedi ki...

Senin yazılarına bayılıyorum,ve yaptıkların da bir harika.Sevgilerimle

papatyaninguncesi dedi ki...

evet siteniz açılmıyor foruma girmeyi denedim ama olmuyor ben üyeydin foruma umarım kaparmazsınız çok üzülürüm:(

sesiber dedi ki...

Ayçacım, çok teşekkür ederim, gurur duydum :)

Funda, gel beraber kilitlenelim:)

Gececim çok teşekkür ederim.

Minecim, seninle telefonda görüştük zaten:)))


Şanslıcım çok teşekkür ederim.

Dyeve, thanks for your good thoughts. I will come to your visit.

Beyaz Mendil çok teşekkür ederim.

Papatya kapatmayı hiç düşünmedim. Fakat şu anki durum umuma açtığımın ertesi günü oluştu. Sanırım biri virüslü mesaj yolladı ya da verdiğimiz linklerden birine virüs bulaştı. Googleın tekrar raporlamasını bekliyoruz.