Sayfalar

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Sevgili Günlük- İçimden Geldi...


       İki ermiş kardeş varmış. Biri dağda tek başına, diğeri şehirde demirci ustası olarak yaşarmış. Dağda yaşayan ermiş her hafta kardeşine ziyarete gelir, gelirken de mendille süt getirirmiş. Evet ermiş ya, sütü mendile koyar, hiç damlamadan, dökülmeden getirirmiş. Birgün kardeşinin dükkanında otururken yoldan geçen bir kadın görmüş. Çarşaflara bürünmüş kadının sadece ayak bileğinin minicik bir kısmı görünüyormuş ve o an sadece o bölgeye bakıp nefsi uyanmış. Anında kafasını çevirmiş. Ertesi hafta gelirken sütü mendile koymuş. Süt damlaya, döküle gelmiş. Ne oldu da böyle oldu, diye kardeşiyle dertleşirken, aklına o an gelmiş, kardeşine anlatmış. Kardeşi de cevaben; "eee dağda ermek, şehirde ermeye benzemez kardeşim", demiş.

       Bize doğarken üflenen elmas gibi ruhu yaşadığımız dönem ve şartlarda ilk güzelliğinde ve saflığında muhafaza etmemiz gerçekten zor. İnsanlarla birarada yaşayıp, hem farkındalık içinde olup, hem de hoşgörülü olmak, kime evet kime nerede hayır diyeceğimizi kestirmek zor... Yolumuzdaki çukurlar o kadar çok ki; herbirini görüp düşmeden atlamak zor ama hiç değilse gördüklerimizi seçip temkinli olmak iyi birşey. Engebeleri atlamak bana çukurları geçmekten daha kolay geliyor. Dilerim ki; engebelere odaklanıp çukurlara düşmeyenlerden olalım.

6 yorum:

Unknown dedi ki...

amin canım.

karamel mutfak dedi ki...

yaşadıgımız dünyada hayat şartlarını uymaktan gerçekten çok zor.demircicn dedigi gibi dagda ermek daha kolay.

lemanice dedi ki...

amin.canım anneler gününü kutluyorum kocaman sevgilerle.

beyaz mendil dedi ki...

Canım,yazın çok güzel,ben de seninle aynı dileğe katılıyorum.Hiç birimiz çukura düşen olmayalım.Sevgilerimle

berkbuket dedi ki...

Merhabalar, Mediş kayınvaldem, ben şaka olsun diye öyle diyorum. Hani ayşehanımteyze, fatmahanımteyze derler ya onun gibi işte. İyi haftasonları öptüm.

GeCe dedi ki...

güzel bir yazıydı yukarıda anneler gününü kutlamayı unutmuşum kutlu olsun canım