Sayfalar

3 Haziran 2009 Çarşamba

Sevgili Günlük- Usta Muhabbeti...

Dün nihayet çerçevelerin ve verandanın boyanmasıyla evin bu sezonluk bakım ve tadilat işleri bitti sanırım. Hayatımda görmediğim derecede temiz, düzenli ustalarla karşılaştım. 3 kişi sabah 9:00 da geldiler. Evin heryerine dağıldılar. Elektrik süpürgesini de istediler. Zımpara tozlarını süpürdüler. Yanlışlıkla döktükleri, bulaştırdıkları heryeri sildiler. Onlar en son dış kapı, kiler tarafındayken ben verandayı yıkayıp yerleştirdim. O sırada oraya gelip, görünce, niye yıkadınız, taşıdınız, biz yapardık, diyerek, kendimi Harikalar Diyarı'ndaki Alis gibi hissetmeme sebep oldular. Akşam 18.30 da koca evin bütün çerçeveleri, veranda ve kiler, dış kapı vs... boyanmış, ortalık toplanmış, ustalarımız grand tuvalet giyinmiş bize kibarca veda ediyorlardı. Yatıya kalın, diyesim geldi. Peşlerinden normal bir süpürge gezdirip, sildim o kadar. Camları bile silmedim. Ne bir vernik kalıntısı ne de parmak izi yoktu. Neyse ben dünden beri tüm çevreme öyle bir anlattım ki onları, Fikri Mühim kampanyasında olsak, şahane rapor verirdim bu sevinçle, memnuniyetle. Hepsi bir yana geçen hafta gelen ömür törpüsü ustalardan sonra ilaç gibi geldiler.
Akşam 20:30 gibi işimiz, duşumuz bitmiş, verandada hiçbirşey olmamış gibi akşam yemeğimizi yiyorduk.
Bugün dünden kalan rahatlamayla sabah ta oğlumun hafta sonu girecek olduğu SBS sınavından dolayı, okula değil, dersaneye gitme tercihiyle erken kalkmadık. Keyifli bir kahvaltı ve arkasından komşularla uzun bir kahve muhabbetinden sonra sözleşip 14:00 gibi evden çıktık. Ayça'nın geri gelen elini tekrar postaya vermem ve bir arkadaşta toplanmamız gerektiği için ben çarşıda onlardan ayrıldım. Postanedeki işimi görüp arkadaşıma gittim. Unutkanlık had safhada ya; o toplaşma günü bugün değil, perşembeymiş. Arkadaşımın "olsun, gel otururuz", ısrarlarına rağmen, evinin kalkmış-gidiyor tabir edilen durumda oluşu ve onu sıkıntıya sokmak istemeyişimden dolayı "perşembe görüşürüz" diyerek, yine çarşıya attım kendimi. Biraz market alışverişi yapıp, geldiğim grubu aradım. Onlar da çiçekçideymiş. Ben de oraya gittim. Bahçeye kasa kasa çiçekler alıp, eve döndük. Çiçekleri dikip, çayımızı içtik. Çay faslı sonrası "enginar ayıklama ve pişirme kursu" alıp eve gelip enginarlarımı ayıklayıp, pişirdim. Hayatımda ilk kez yaptım bunu. O kocaman bitkiyi kese, kopara minnacık birşey kalıyor geriye. Annem hep ayıklanmış alır ve hep o pişirirdi. Böyle zahmetli olduğunu bilmiyordum. Sonuçta bir daha ya enginar almamaya ya da sadece ve sadece ayıklanmış almaya kendi kendime söz verdim.
Zaten lezzet bakımından çok ta özlenecek bir sebze değil, vitamin olsun diye arada bir yenilebilir o kadar...
En büyük PATATES, başka büyük yok!
Yemekten bir süre sonra yağan yağmurla gelen miss gibi toprak ve hanımeli kokularının eşliğinde 1 saat kadar yürüyüp, arkasından komşumuzun balkonunda, bol muhabbetli yaprak sarma eşliğinde çay içip (niye yürüdüysek), arkasından dondurmaları götürdük. Sonra keyif için ağır tempoda 5 tur daha yürüdük.
Oğlum hala arkadaşlarıyla dışarıda. Onlar da başka bir verandada çekirdek çitleyip, gülüşüyorlar. Hafta sonu SBS var. Biraz rahatlasın, gevşesin istiyorum. Olsa da bitse şu SBS...
Bizler yaz ve yazlık moduna girdik, darısı isteyenlerin başına...

9 yorum:

zehra dedi ki...

masallah masallah dıyeyım hep ustadan yana boyle saslı olun
zıra ben zaman usteyla ıs yapsam sınırden kudururumda:)

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Ne güzel ustalardan çekdiğimi hiç bir şeyden çekmedim.Şansın varmış.
Ustalarla uğraşmak çok zor.
Evinde iyi günlerde otur.
Hayırlı sabahlar.

herşeyden azıcık dedi ki...

Allah aşkına eğer İstanbul'daysan banada verirmisin ustaların telefonlarını lütfennnn.Öyle usta bulmak bulunmaz hint kumaşı bulmak gibi birşey en son giden ustalardan sonra laminantların üstü o kadar batmıştıki boyayasım gelmişti:((Ve şimdi beni bekleyen koskocam bir teras katım var düşünüp düşünüp duruyorum:))Mail adresimi göndereceğim sevgiyle kal:))

tasarım mekani dedi ki...

Gunaydin, oglunuzun ins. SBS sinavi basarili gecer.
Bencede en iyisi patate. Enginar hayatimda hic yemedim tadini da bilmiyorum ama gorunusu hic bir zaman istah acici gelmemistir... sevgiler,medinem

Unknown dedi ki...

ÖNCELİKLE OĞLUNA BAŞARILAR.SONRA USTALARI OKUDUKÇA RÜYASINI MI ANLATIYOR DEDİM KENDİ KENDİME.2 YIL ÖNCE BİZDE TADİLAT VARDI,NEREDEYSE NÜFUSUMUZA GEÇİRECEKTİK USTALARI 2 AY BİZİMLE YAŞADILAR,VE BEN 5 KİLO FİLAN VERMİŞTİM ETRAFLARINDA GEZİNİRKEN.HELAL SÜT EMMİŞLERİ DE VARMIŞ DEMEK NE ŞANSLISIN.GÜLE GÜLE OTURUN.SEVGİLER.

sakagun dedi ki...

Usta mı kaçııın. Çok şanslıymışsın Sesim.

Bir Yastıkta dedi ki...

hanımeli mi duydum bayılırım hanımeliye okurken kendimi öyle bir yerde hayal ettim
başarılar diliyorum sbs de

Ayca Karaoglan dedi ki...

Sesi'cim çok nadir olsa da iyilerinin sana denk gelmesine sevindim. Çünkü herkes usta diyince yaka silkiyor :) Paketi umarım alırım artık bu hafta, çok merak ediyorum :)) Oğluşunun sınavı umarım istediğiniz gibi sonuçlanır da stresi sıkıntısı biter bir an önce... Yalnız çok kıskandım ben bu yazlık modunuzu :))) Bizim kedi balkondan uçacak diye balkona bile çıkamıyoruz :)))

Cocukla Cocuk dedi ki...

ustanın iyisine rastlamışsın cok sanslısın herkese nasip olmaz....enginarın nasıl oldu? terifini burdan da verirsen sevinirim...ben ayıklamaktan ziyade konserve almayı tercih ediyorum cok sa seviyorum ama pek sık pişirdiğimi soyleyemem...SBS den en iyi sounçları alır umarım oğlun dualarımız onlarla