(Blogger'da sorun mu var, RSS ve izleme kutucuklarına iki post önceki Bumerang postum yapışık kaldı. Yayınlama tarihini değiştirdim, hala Bumerang görünüyor, eski yazıyı tamamen sildim hala Bumerang görünüyor. Sizde de benzer sorunlar yaşanıyor mu? Bir önceki program postunu sildim, yazıyı tekrar yayınladım, yapılan 15 yorumu da bu postun altına, yorum bölümüne kopyaladım. Silindiğini zannetmeyin, her bir yorumunuz benim için çok değerli )
Bir önceki postumda yazdığım üzere TRT Okul'un Anne Çocuk programına konuk olarak katıldım. Kamera önünde ve arkasındaki tüm ekip çok ilgili ve sıcacıktı. Sanırım bu nedenle hiç heyecanlanmadım. Özellikle Zeynep Kasımloğlu ve Canan Hoşgör çok iyi bir ev sahipliği yaptılar. Zeynep Hanım program için taktığı takıları ve boleroyu çıkarıp benim keçe kolyemi taktı ve programı o şekilde sundu. Ne kadar güzel taşıdığını fotoğraflarda göreceksiniz.
Adını unuttuğum kamera arkasındaki görevliler de son derece kibar ve görgülüydüler. Sanırım TRT farkı bu... Evde daha uzun sürede yaptığım bereket kuşlarımı bile orada çabucak yapabildim. Bir kavanoz kapağı süsledim, bir de çay kutusundan kumbara yaptım. Videoları yayınlanma sırasına göre paylaşıyorum. Sadece benim olduğum bölümler var. Diğer konukların konuşma esnasında ekranın bir köşesinde ellerimin çalışma anı görüntüleri yayınlandı ama ben sadece konuştuğum bölümleri paylaşıyorum. Video kayıtları için arkadaşım Mine'ye buradan da çok teşekkür ediyorum.
İlk bölüm
İkinci bölüm
Burada Canan Hanım neden kuşları çok sevdiğimi sordu. Ben de "çok kibar bir hayvan", dedim. Sonradan yayını izlerken peşisıra söylediğim cümle beni çok güldürdü. "Biraz bana benziyor" demiştim. Birinci cümleyle bağlantılı olarak değil; daldan dala konması, uçması, özgür olmasını kastetmiştim. "Çok kibar, bana benziyor", demek istemişim gibi olmuş. Eşim dünden beri bu cümlelerimle dalga geçiyor :), açıklama yapmak gereğini hissettim.
Üçüncü kısacık bir bölüm. Zeynep Hanım'ın kolyesine dikkat...Ne çok yakışmış değil mi?
4. ve son bölüm. Bu bölümde tiyatro sanatçısı Suna Keskin de var. Çalışmalarımla o da çok yakından ilgilendi. Dönüşte araçta beraberdik. Çok güzel iltifatlar aldım kendisinden. O da Düzce'li ve Çerkez kökenliymiş.
Biraz da fotoğraflarla destekleyeyim. Fotoğrafları daha geniş görmek için
Facebook albümüme tıklayabilirsiniz.Benim için güzel bir anı oldu. 2-3 hafta sonra takı tasarımlarımla ilgili tekrar konuk olarak almak istediklerini söylediler. Henüz karar vermedim.
Yayın öncesi ve sonrası blogdan, mailden, Facebooktan, Twitter'dan ve telefonla mutluluğuma, heyecanıma ortak olan, bana manevi destek olan tüm arkadaşlarıma ve yakınlarıma çok teşekkür ederim. Üzüntülerimi genelde içimde yaşarım ama mutluluklarımı paylaşmak çok hoş bir duygu benim için. İyi ki varsınız.